Edebiyatla haşır neşir olan kahveseverler için yine harika bir içerikle geldik. Edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan şairlerimizden kahveyle ilgili şiirler seçtik.
O halde kahvenizi hazırlayın ve hep birlikte edebiyatın tozlu raflarında küçük bir gezintiye çıkalım!
İlk olarak günümüzde kahve ile edebiyat ilişkisini göz önüne getirelim: Kitapların uçsuz bucaksız dünyasında çıkacağımız yolculuğa kahvenin ne kadar çok yakıştığını açıkça görebiliriz.
Geçmişte de günümüzde de edebiyatın bir uzvu haline gelen kahve, fincandan taşıp şairlerin şiirlerine konu olmuştur. Her bir şiirde ise başka başka şekil bulmuştur. Şairin ellerinde yoğrulmuş şiirin o hisli dünyasına aromasıyla zenginlik katmıştır.
Kısacası kahve, geçmişten günümüze edebiyatın hep bir parçası olmuştur. Şimdi detaya inmeye başlayalım.
Kahve ve Edebiyat Arasındaki İlişki
Kahve, Arap Yarımadası’ndan çıkıp da Osmanlı topraklarına ulaştığı vakit nereden bilebilirdi ki köklü bir geleneğin başrolü olacağını?
Yüzyıllardır sofralarımıza konuk olan, şairlerin yoldaşı kahvenin edebiyatla ne ilgisi olduğunu pek çok okurumuz merak ediyor. Öyleyse eski dönemlere kısaca göz atalım.
Aslında Türk Edebiyatı’nda kahve ile edebiyat arasındaki ilişki Osmanlı zamanına dayanır. Toplumda kahve tüketiminin artması beraberinde dönemin yaygın mekanlarından olan kahvehanelerin açılmasına ve yaygınlık kazanmasına sebep olmuştur.
Zamanla kahvehaneler; siyasetin, tarihin, edebiyatın ve bilimin tartışıldığı mekanlar haline gelmiştir. Özellikle şairler ve yazarlar kahvehanelerde toplanıp ortaya yeni eserler çıkarmışlardır. Bu kimi zaman yeni bir kitap, kimi zaman ise yeni bir dergi olurmuş.
Kısacası kahve ve kahvenin beraberinde getirdiği kahvehaneler edebiyatın yayıldığı alanlardan biri haline gelmiştir. Elbette edebiyata bu denli etki eden bir alanın şiire dahil olmaması düşünülemezdi.
Şairler en çok vakit geçirdikleri mekanın başrolüne şiirlerinden çekinmeden yer vermişlerdir. Böylelikle kahveyle ilgili şiirler doğmuş ve bu şiirler dilden dile dolaşmaya başlamıştır.
Siz de kahveden ilham alarak içerik üretmek istiyorsanız terimlere hakim olmanızda fayda var. Bu noktada kahve sözlüğü yazımız ilginizi çekebilir.
Ünlü Şairlerden Sade Kahve ile İlgili Şiirler
Kahve ve edebiyat arasındaki ilişkiye değindik. O halde şimdi usta şairlerin kaleminden dökülen kahveyle ilgili şiirler nelermiş bakabiliriz.
İşte, Türk Edebiyatı’nda derin bir yere sahip olan şairlerden kahveyle ilgili şiirler.
Edip Cansever’in Dirlik Düzenlik Şiiri
Bir hoş oldum ele güne karşı
Herkeslerden utandım
Bir yanım insanlı kahve
Dünyalar dolusuydu bir yanım
Ah beyler söylemesi güç
İşim bitince kahvelik olurum
Bana cezveler tutulunca
Bir yanlara çevrilidir başım
Metin Altıok’un Konyak, Kitap ve Kahve Şiiri
Tenha bir eylül bahçesinde
Bir bardak konyak, kitap ve kahve
Otururken dalmış kendi kendime,
Güz rüzgârı geçiyor kitabımın içinden
Ot kokan nefesiyle.
Hızla çevirerek sayfalarını
Savuruyor bütün harfleri
Gözlerimin önünde,
Koparıp kimbilir hangi sözlerden
İrili ufaklı belki binlerce.
Telâşla kapatıyorum kapağını kitabın
Bastırıp üstüne elimle.
Bakıyorum her şey yerli yerinde;
Tenha bir eylül bahçesinde
Bir bardak konyak, kitap ve kahve.
Haydar Ergülen’in Karamela Şiiri
Yanık şekerim sert, hayatsa daha berbat,
ikisinin de aynı kağıttan çıktığını unuturdum
unutmasına da, ben tuttum birini sevdim,
hayatı nasıl sevdiysem onu da öyle sevdim:
Tarçın Kokulu Kız, Carmen, Ay Carmela…
O nane likörüne bayılırdı ama, ben onu
sıcacık bir kahvenin dumanına benzettim,
o da beni birine benzetmiş olmalı ki, tuttu
aşk derdine düştü, şimdiyse terk etme sevdasında!
Aşk dünyaya bizden önce gelmiş de erkenden
açmış gibi dükkanını, onun kokusuyla tanıdım
aktarları, acı sözlerini aşkın tuzu biberi saydım,
onun huylarıyla karşılaştım eski tuhafiyelerde:
Aynalı Pasaj, Bonmarşe ve Altın Düğme.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın Bugün Hava Güzel Şiiri
Bugün hava güzel,
Bugün içim içime sığmıyor.
Annemden mektup aldım,
Memlekette gibiyim.
Allaha çok şükür karnım tok;
Elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır.
Kuşlar kaçmıyor benden;
Bir güvercin kanadında okşuyorum
Göklerin maviliğini.
Serçelerin cıvıltısıyla siniyor içime
Ağaçların yeşilliği.
Attila İlhan’ın Sana Ne Yaptılar Şiiri
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Murathan Mungan’ın Bir Fincan Kahve Şiiri
çok zaman sonra oturup
bir fincan kahve içebilmeli insan
eski sevgilisiyle
geride bunu bırakabilmeli
yalnız ya da birlikte çekip giderken bir ilişkiden
her şey dün gibiyken
yıllar geçti
uzakta birbirimizden
cam kenarına oturduğum masadan
yüzüme sokağı vuran tülün gölgesinde
düşünüyorum:
yavaş yavaş anıların da terk ediyor beni
git gide azalıyor
günün birinde
birlikte
bir fincan kahve içebilmenin
sadakati
hayali
neden mümkün olmuyor
ayrılmak
yok pahasına tüketmeden her şeyi
garbage’ın şarkısı:
“cup of coffee”
benim yıllar önce aşkımıza verdiğim
söz gibi, hayal:
yıllar sonra insanın eski sevgilisiyle
hüzün, şefkat ve incelikle bir fincan kahve içebilmesi
neden yıllar sonra bir araya getiremiyor bizi
hüzün, şefkat, incelik ve bir fincan kahve
yalnızca bu kadarına azalmışken
bir zamanlar yaşanan
o büyük aşkın ikindisi
fincanın üzerinden birbirimize bakarken
ikimiz de biliyoruz giden gitti
daha kapıda ayrılacak yollarımız
buluştuğumuz kafeden
kendi hayatlarımıza dağılırken
yine de birbirimizden hatırladıklarımıza değmez mi
o bir fincan kahve
ağzımızda yıllardır zehir zemberek bekleyen
ya da boş ver, en iyisi
garbage dinleyelim ikimiz de
kahvelerimizi içerken kendi evlerimizde
Son olarak şiirde geçen şarkıyı da dinleyebilmeniz için linkini bırakalım. Sizin de önerileriniz olursa yorumlar kısmına bekliyoruz!